Farkındalık

 

Farkındalık.


Neyin farkındayız? mesafelerin mi? sevgisizliğin mi? yoksa yalnızlıkla yapılan hataların mı? bahanelerin arkasına gizlediğimiz duyguların mı?
Hepsi birbirinden kötü, hepsi birbirinden yoksun. İnsanlar duygularını göstermekte neden güçlük çekiyor? karşı tarafın ne düşündüğünü önemseyip kendimize, kalbimize bunu dayatıp uzak tutuyoruz herşeyden. Neye güvenerek yaşıyoruz ki yastığa kafanı koyduğunda tekrar uyanman bile mucize değil mi?
İnsanlar mucizeleri, yapılanları görmezden gelip neden başkalarının sözüyle hareket ediyor burnunun dibindekini göremezken? İnsan neden yönlendirilmeyi bir kişinin sözüne güvenip bir kişinin bir insanın neden söyledikleri umurunda oluyor? Kendi tercihlerini, bastırılmış duygularını neden rafa kaldırıyor? Hayatınız bile bir soru işareti iken.

Bir insan saplantılı olduğu zaman her şeyi bilmek ister. Ne yaptığını, nerede olduğunu, nereden geçtiğini, kiminle konuştuğunu, yakın arkadaşlarını, çevresindekilerin hayatlarını bile inceler. Saplantı aslında kötü bir şey mi? yoksa fazla değer vermenin doğurduğu bir duygu mu emin değilim. İnsanları olduğu gibi sevince, fazla değer verince önemseyince neden karşısındakini küçük görüyor? Sevdiğinize kitap yazdınız mı hiç? ben yazdım satırlarında, cümlelerin arkasında göz yaşlarımı gizleyerek, ne kalem yetti ne de sayfalar.  Sevdiğiniz için her şeyden vazgeçebilir miydiniz? ben geçtim, düzenimden, hayatımdan, rahatlığımdan, kendimden, gururumdan. Bir şeye yaramadığının farkına varınca insan dahada boğuluyormuş yüzdüğü bu ıssız okyanusta, yüzme bilse bile. Sizi seven iki çift göze bahaneler üretmek kolay olmaz mıydı? onu her şeyle kandırabilirsiniz, bir şeyleri bahane edebilirsiniz, ama aslında gerçeği söylese daha çok üzülmez misiniz? İnsan şu kısacık hayatında her gün bir şeyler öğrenirken sevdiğinin söyledikleriyle çelişmesi, aslında birer bahane olduğunu öğrenince yıkılmıyor mu? o zaman tüm bildiklerini unutuyor işte. 
İnsan neden sevgiden uzaklaşır, neden fazla sevgiden korkar? yoksa kalbi taşıyamaz mı? Zamanında emanet edilen kalbi başkasına emanet etmek bu kadar düşürmemeli insanı, gözleri aşkla bakan insan başkasına bakınca içinde sancı oluşturmalı. Arkadaş sevgisi mi ağır basar yoksa sizi gerçekten seven bir kalp mi? Arkadaşın seni gece uyuduğunda düşünmeyi bırakır, sen otobüse bindiğinde yalnız binersin, yastığa başını koyduğunda yalnız olursun, en kötü anında bile seni kim daha çok destekler? Ama seven kalp öyle mi, her halini düşünür insan, nasıl mutlu olabileceğini, neyle mutlu olabileceğini, yalnız kalmaması gerektiğini, bir anne, bir baba gibi bakar ona gerçekten seven bir kalp ah aptal insan hangisini bırakır sıkılırsa? seven kalbi tabi ki çünkü hayatı boyunca böyle sevilmemiştir annesinden babasından başka. Bunların farkında olmalı insan, bir şeyleri düşünmeli her tartışma daha güçlü bir ilişkiye yönlendirmeli kişiyi uzaklaştırmamalı. Ha bir de şey vardı değil mi? ara verelim. Ayrılığın habercisi, ben biraz kafa dinliyim, biraz yalnız kalayim, beğenmezsem bu hayatı geri dönerim, ama beğenirsem geçmiş hayatımı sana geri dönerim demek değil midir?  Madem ara vermek insanı düzeltiyor o zaman neden sevgiye ihtiyacın olduğunda birini arıyorsun? sürekli yalnız kal bu hayatı seviyorsan veya neden başkasıyla denemek acıtmıyor seni seven kalbi bekletirken anlamış değilim. 


İnsan kalbini dinlemeli önce sonra farkına varmalı hatırlamalı her şeyi. Sevgisiz kalmak kolay, ama gerçek seveni bulmak imkansıza yakın özellikle gençlik çağlarında. 

Bir gün olurda farkına varırsan ellerini göğsüne koy ve kalbinin atışını dinle, kalbin sana ne kadar hata yaptığını gösterecektir çünkü bir zamanlar orası benim en güzel evimdi.

Yorumlar

Popüler Yayınlar